Offf diye başlamak istiyorum. 17 Haziran 2016'da gösterime giren bir Amerikan- İngiliz, komedi-dram filmi.
1 saat 50 dakika sürüyor film ama o kadar harika ki, tabii sonunda ağlatıyor ...
Jojo Moyes'un 2012 yılında çıkardığı, senden önce ben adlı kitabından esinlenerek çekiliyor film. Başrolleri Game Of Thrones filminde ejderhaların annesi olan Emilia Clarke, Sam Claflin ile paylaşıyor. Filme gidemedim fakat 4 gün oldu izleyeli internette gezinirken bir site de gördüm ve sevinçten çığlıklar atmışım ilk gördüğümde filmi, çünkü kitabını okumuştum bir de filmini muhakka izlemek istiyordum. Gelelim filmin konusuna;
Will Traynor çok zengin bir ailenin tek çocuğudur. Günlerini aksiyon ve heyecanla dolu dolu yaşarken bir motorun ona çarpması sonucu belden aşağısı felç olur, ve omuriliği zedelendiği için artık bir çözümü yoktur iyileşmesine. Ailesi ona göre evi dizayn ettirir. Hayata tamamen küser ve intihar etmek ister defalarca. Geçirdiği kaza onu huysuz biri yapmıştır, hiç gülmez. Taa kii Lousia'nın Will'in bakıcısı olana kadar. Lousia işten çıkartılır ve acilen ailesini geçindirmek için paraya ihtiyacı vardır. İş merkezine gider, Traynor'ların eleman aradıklarını söylerler, Lou işe alınır tabii :) Çünkü Lou çok sevimli, çok sempatik ve o kaşlarını oynatmasıyla harika biridir. Renkli renkli ayakkabıları ve kombine bakmadan giydiği kıyafetleri sayesinde hiç gülmeyen Will'in gönlünü çalmayı başarır. Fakat isviçre'den gelen bir mektupla üzüntüye uğrar. Will'i hayata bağlamak için elinden gelen herşeyi yapar, birbirlerine aşık olurlar ama Will ona yetemeyeğini, bunun devam etmesi halinde bir gün Lou'nun pişman olacağını, hiç bir zaman diğer erkekler gibi olamayacağını anlatır. Lou'ya tatilden dönünce İsviçre'ye gideceğini söyler. Ve Will İsviçre'ye gider, Lou ona kızgın olduğu için önce gitmez ama babasının ''halâ bir şansın var'' demesiyle İsviçre'ye gider. Will'i görür, göğsüne yatar ve biraz konuşmalarından sonra Will hayata gözlerini yumar... İlk defa bir karakter beni böyle derinden etkiledi... İşte burada zaten bir ağlama geliyor insana. Will'in yazdığı mektupla Paris'e gider Lou. Zaten orada film bitiyor artık arkadaşlar. Mutlaka ama mutlaka izlemenizi tavsiye ederim bu filmi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder